ÇELEBİ HAVA SERVİSİ 2021 FAALİYET RAPORU

3 Çelebi Hava Servisi 2021 Faaliyet Raporu YÖNETİM KURULU’NUN MESAJI Değerli paydaşlarımız, Covid-19 pandemisi, 2021 yılında da dünya gündeminde ilk sıralarda yer almaya devam etmiştir. 2020 yılında tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi, dünya ekonomisinde %3,5 oranında daralmaya neden olmuştur. 2021 yılında da dünya gündeminden düşmeyen pandeminin etkisini hafifletmeye yönelik olarak uygulamaya alınan mali ve parasal politikaların desteği, aşılanmanın yaygınlaşması, kısıtlayıcı tedbirlerin gevşetilmesi ve ertelenen talep sonucunda yıl içinde küresel ekonomideki toparlanma, öngörülerden daha iyi bir seyir izlemiştir. Ancak pandeminin yılın ikinci çeyreğinde yeni mutasyonla tekrar ivme kazanmasıyla birlikte bozulan kamu maliyeleri, artan borçluluk seviyesi ve yüksek işsizlik oranı, toparlanmaya rağmen ekonomiler üzerinde baskı oluşturmayı sürdürmüştür. Küresel büyüme tahminlerinde ciddi bir düşüş olmasa da ülkelere ait beklentilerde önemli değişimler görülmüştür. 2022 Ocak ayında yayınlanan IMF raporunda 2022 küresel büyüme tahmini 0,1 puan aşağı çekilmiş, 2021 yılı için tahminler ise %5,9 ile sabit kalmıştır. Pandemi koşulları nedeniyle gelişmekte olan ülkelerin büyümelerinde düşüş yaşanmış, kısa dönem toparlanma görünümleri yeterince iyi olmayan gelişmiş ülkelerde de beklentiler alt seviyelere inmiştir. IMF, Ocak 2022 raporunda, 2022 yılı için ABD büyümesini 1,2 puan aşağı yönde revize ederek %4’e, Çin büyümesini ise 0,8 puan aşağı çekerek %4,8’e getirmiştir. IMF, Euro Bölgesi’nin 2022’de %3,9, Japonya’nın %3,3, İngiltere’nin ise %4,7 büyüyeceğini, 2022’de büyüme rekorunun %9,0 ile Hindistan’da elde edileceğini öngörmektedir. Global ekonomideki büyümenin ise bir önceki IMF raporuna göre 0,5 puan daralarak, %4,4 olması beklenmektedir. IMF’ye göre gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ekonomilerindeki negatif ayrışmanın derinleşmesi, ekonomiyi etkileyecek konuların başında yer almaktadır. Gelişmekte olan ülkelerin karşısındaki en önemli riskler; sıkılaşan finansal koşullar, çapalanamayan enflasyon ve beklenenden hızlı geri çekilen finansal destekler olarak sıralanmaktadır. IMF tarafından 2022 yılında enflasyonun çoğu ülkede salgın öncesi seviyelere dönme beklentisi açıklanmış olsa da enflasyonist baskılar önümüzdeki dönemin en önemli risk faktörleri arasında bulunmaktadır. ABD ve Euro Bölgesi ülkeleri 2021 yılında küresel toparlanmaya öncülük etmiştir. ABD Merkez Bankası (Fed), enflasyondaki yüksek seviyeleri ilk başlarda geçici olarak nitelendirse de tedarik zincirindeki sıkıntıların 2022 yılına da sarkacağı yönündeki varsayımların da etkisiyle enflasyonun geçmiş öngörülere nazaran daha uzun ve kalıcı olabileceğine dair keskin bir dönüş yapmıştır. 2021 yılında politika faizini değiştirmeyerek 0-0,25 aralığında bırakan Fed’in, istihdam ve enflasyon hedefleri sağlanana kadar Mart 2020’de devreye aldığı varlık alımlarının devam edeceği doğrultusundaki yönlendirmesi son çeyreğe kadar sürmüştür. Kasım ayında varlık alım azaltımı programını açıklayan Fed, Aralık toplantısında varlık alım azaltımını hızlandırmış ve 2022 yılı için de 3 faiz artırımı öngörmüştür. Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olan Euro Bölgesi’nin 2021 yılı büyümesi, aşılamanın ve destekleyici para ve maliye politikalarının katkısıyla pozitif seyretmiştir. Sıkılaştırıcı faaliyet ve yüksek emtia fiyatları, 2021 yılında ihracat artışını ve işçi dövizlerini yükselterek Euro Bölgesi’ndeki toparlanmayı daha da güçlendirmiştir. Küresel ticaret hacmindeki büyüme, beklentilerin üzerinde gerçekleşmiştir. Devreye alınan teşviklerin ve normalleşme adımlarının etkisiyle makroekonomik göstergelerde, düşüş ivmesi kadar hızlı bir ivmeyle geri dönüş yaşanmıştır. Küresel ticaretteki toparlanma beklentilerin üzerinde gerçekleşirken bölgesel farklılaşmalar dikkat çekmiştir. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Mart ayında %8 olarak tahmin ettiği 2021 küresel mal ticareti hacim büyüme beklentisini %10,8’e yükseltmiş, 2022 yılında büyümenin %4,7 oranında olacağı beklentisini açıklamıştır. 2021 yılının ana temalarından biri, emtia fiyatlarındaki yükseliş olmuştur. Birçok emtianın fiyatında 2020’nin ikinci yarısı itibarıyla görülen toparlanma, pandeminin küresel petrol talebi üzerinde yarattığı aşağı yönlü baskı nedeniyle petrol fiyatlarına gecikmeli olarak yansımıştır. Bu durum 2021 yılında ekonomilerin normalleşmesiyle birlikte tam tersine dönerek Brent petrol fiyatının varil başına 85,82 ABD doları seviyesine kadar tırmanmasına yol açmış, seneyi de %50,83’lük bir yükselişle kapatmasına neden olmuştur. Aynı şekilde enerji kompleksinin bir diğer üyesi doğalgaz da 2021’i %46,85’lik artışla tamamlamıştır. Tarım emtiaları tarafında ise iklim değişikliğinden hızla artan küresel talebe kadar çok sayıda etken, 2021 yılında tarımsal emtia fiyatlarını etkilemiş, dolayısıyla küresel gıda fiyatları Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) verilerine göre %28,10 artışla son 10 yılın zirvesine çıkmıştır. Öte yandan gübre fiyatlarındaki artış da çiftçilerin gübre maliyetlerini artırarak gıda fiyatlarındaki genel yükselişin önemli sebeplerinden biri olmuştur.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NjU0