CELEBI HAVA SERVİSİ FAALİYET RAPORU 2018

3 Çelebi Hava Servisi 2018 Faaliyet Raporu YÖNETİM KURULU’NUN MESAJI Değerli paydaşlarımız, 2018 yılında 60. kuruluş yıl dönümünü kutlayan Çelebi Hava Servisi; strateji odaklı organizasyon yapısı, sofistike yönetim sistemleri ile desteklenen kaliteli hizmet anlayışı ve değişikliğe ayak uydurabilme yetkinliğiyle sektörünün lideri konumundadır. 60 yıl önce geniş bir vizyon ve isabetli bir öngörü ile temelleri atılan Çelebi Hava Servisi, bugün ulusal ve uluslararası piyasaların saygın bir katılımcısı olarak dünyanın sayılı firmalarıyla aynı kulvarda mücadele etmektedir. Başarılarla dolu geçmişimizi, yoğun bir biçimde çalışarak, yeni teknolojilere ve insana yatırıma önem vererek, sektörümüzü ve global piyasaları çok yakından takip ederek inşa ettik. Türk ekonomisine değer yaratan birçok ilke imza attık, değişen dünya ve ülke koşullarına uyum sağlama açısından gerekli esnekliği gösterdik. 2018 yılında gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızlarında yavaşlama görülmüştür. Global ölçekli bir oyuncu olarak Çelebi Hava Servisi’nin faaliyetleri, hem Türkiye’de hem de dünyada meydana gelen ekonomik, jeopolitik ve sektörel gelişmelerden önemli oranda etkilenmektedir. Bu vesileyle, ülke ve dünya ekonomilerinde yıl boyunca öne çıkan başlıklara kısaca değinmek istiyoruz. Olumlu beklentilerle başlayan 2018 yılı, özellikle ABD ve Çin arasındaki ilişkilerde politika aracı olarak kullanılan korumacı ticaret önlemlerinin yaygınlaşma riskinin ve artan jeopolitik risklerin özellikle yılın ikinci yarısından itibaren küresel ekonomik aktiviteyi olumsuz yönde etkilediği bir yıl olmuş, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızlarında eş zamanlı yavaşlama görülmüştür. Buna rağmen dünya ekonomisi, sene başında yapılan tahminlere göre bir miktar daha yavaş büyümekle birlikte, IMF’nin 2019 Ocak ayında yayınladığı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’na göre bir önceki yıl kaydedilen %3,7’lik büyüme hızını korumayı başarmıştır. Euro alanı 2018 yılında da bir önceki dönemde gösterdiği büyüme performansını sürdürmekle birlikte, üçüncü çeyrekten itibaren yavaşlamaya başlamıştır. Brexit sürecinin barındırdığı belirsizliklerin yanı sıra Fransa’da hükümet politikaları karşıtı gösteriler ile İtalya’nın bütçe sorunu gibi hususlar ise piyasalar üzerinde olumsuz etki yaratmıştır. Diğer yandan, ABD ile Çin arasında 2018 yılında yükselen ve müzakereler için geçici olarak askıya alınan ticaret savaşı, toparlanma sinyalleri veren Çin ekonomisini olumsuz etkilemiştir. Yılın ikinci yarısında küresel piyasalarda yaşanan gelişmeler, aralarında Türkiye’nin de yer aldığı bazı gelişmekte olan piyasalarda para birimlerinde önemli değer kayıpları yaşanmasına neden olmuştur. Söz konusu durum, şirket bilançolarını etkilemiş, finansal koşulların sıkılaşması ve kaynak maliyetlerinin artması sonucu ekonomik faaliyetler sekteye uğramıştır. 2019 yılında gelişmiş ülke merkez bankalarının izleyeceği politikalar ile küresel likidite koşullarının, Türkiye ve diğer gelişmekte olan ülkeler açısından önem taşıyacağı düşünülmektedir. Likidite koşullarında kademeli sıkılaşmanın süreceği, buna karşın gelişmiş ülke merkez bankalarının büyük ölçüde öngörüler doğrultusunda hareket edeceği varsayımıyla gelişmekte olan piyasalarda kayda değer miktarda sıcak para çıkışı öngörülmemekte ve 2019 yılının daha ılımlı geçeceği beklenmektedir. Türkiye için 2018 yılı oldukça hızlı ve değişken bir gündemin hem siyasi hem de mali alanlara damgasını vurduğu bir yıl olmuştur. Zeytin Dalı Harekâtı, 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından yeni hükümet sistemine geçilmesi, ülke ve bankacılık sektörünün kredi notlarında yapılan aşağı yönlü revizyonlar, İran yaptırımlarının tekrar yürürlüğe konması, TCMB’nin faiz artırımı, Yeni Ekonomi Programı’nı takiben Enflasyonla Topyekûn Mücadele Programı’nın açıklanması, 2018 yılında piyasaların seyrini belirleyen etkenler olarak dikkat çekmiştir. Ekonomik büyümenin 2018 yılının ilk çeyreğinde %7,4 olduğu ülkemizde, Ağustos ayında yurt içi finansal piyasalarda yaşanan çalkantı, ekonomiye duyulan güveni zayıflatmış ve tüketim ile yatırım talebini olumsuz etkilemiştir. Bunun sonucunda, yılın üçüncü çeyreğinde büyüme hızı %1,8 seviyesinde gerçekleşmiş; dördüncü çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %3 azalmış, yıl sonu itibarıyla büyüme ise %2,6 olarak kaydedilmiştir. Üretim yöntemiyle Gayrisafi Yurt İçi Hasıla, 2018 yılında bir önceki yıla göre cari fiyatlarla %19,1 artarak 3.701 milyar TL olmuştur.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NjU0